4 Nisan 2018 Çarşamba

FRİG YOLU 1.ETAP-Yenice Çiftlik/Yumaklı-52 KİLOMETRE


Ana Tanrıça Kibele ve Kral Midas'ın ülkesi gizemli Frigya'da 2 gün geçirdik. 506 kilometrelik parkurun Kütahya etabının başlangıcındaki rotada 52 kilometre yol aldık. Bu etkinliğin hikayesini gelmeyen arkadaşlarımız ya da bu yolu deneyimleyecek arkadaşlarımız için paylaşalım istedim. Ama öncelikle Frig Yolu hakkında bilgi vermek şart.
FRİG YOLU, 3000 yıl önce antik dönemde Frigler'in hüküm sürdüğü, günümüzde Ankara, Afyonkarahisar, Eskişehir ve Kütahya illeri arasında kalan bölgede, antik yürüyüş yollarına dayalı ve Frig eserlerinin görülebileceği yürüyüş parkurları esas alınarak oluşturulmuş ve uluslararası standartlara uygun işaretlenmiş uzun yürüyüş ve bisiklet yoludur.
Yürüyüş yolunun toplam uzunluğu yaklaşık 506 km’dir. Bu uzunlukla ülkemizin 3. büyük yürüyüş parkurudur. 67 yürüyüş parkurundan oluşur. Bu parkurlar 4 il, 1 ilçe merkezi, 4 belde, 45 köy ve 6 mahalleye yayılmış durumdadır.
Gordion (Polatlı-Ankara-219k), Seydiler (Afyonkarahisar-140k) ve Yenice Çiftliği (Ahmetoluğu Köyü-Kütahya-147k) olmak üzere 3 farklı noktadan başlayıp, Frig vadilerine giren yol, Friglerin kalbi Yazılıkaya’da birleşir. Yolun ana parkurlarının yanı sıra parkurları birbirine bağlayan bağlantı yolları ve alternatif yollar da bulunmaktadır. 
Bu güzel topraklarda hala adları geçen Frigler'in hikayesi ne derseniz? Onu da hemen cevaplayalım.
Frigler M.Ö. 11. yy’dan başlayarak Trakya’dan boğazlar üzerinden Anadolu’ya gelerek günümüzde Afyonkarahisar, Ankara, Eskişehir ve Kütahya il sınırları içinde kalan bölgeye yerleşmişler ve M.Ö.8. yüzyıl ortalarında başkenti Gordion olan parlak bir uygarlık kurmuşlar. 
Friglerin en meşhur kralı, efsaneleşmiş Kral Midas’dır. Friglerin başkenti Gordion’un yanı sıra Pessinus (Ballıhisar Köyü-Sivrihisar) ve Midas kenti (Yazılıkaya Köyü-Eskişehir) diğer önemli Frig yerleşim merkezleri arasındadır.
Türkmen Dağı’nın lavlarıyla kaplanmış olan bölge, kolay işlenebilir tüf dediğimiz volkanik kayalardan oluştuğu için Frigler bölgede birçok kaya anıtı ve antik yollar bırakmışlar.
M.Ö.7. yy’da Kafkaslardan gelen Kimmerler tarafından bozguna uğratılan Frigler tarih sahnesinden çekilmek zorunda kalmışlar.Yazıları henüz çözülemeyen Frigler, flüt müzik aletinin de bulucusu olarak biliniyorlar.

Gelelim bizim yol hikayemize. Biz 31 Mart Cumartesi gecesi 20 kişilik bir ekip ve bir özel araç ile yola çıktığımızda Frig Yolu'nda yürümek için gerçekten heyecanlıydık. Ayhan Kılıç, Nejat Ede, Nalan Ertuğrul, Songül K.Ülgen, Mustafa Özçalışkan, Nurcan Ö.Baklacıoğlu, Seydi Özer, Selvi Başaran, Selman Başaran, Mustafa Özdemir, Nimet Çelik, Mustafa Özdabak, Emilda D.Aksoy, Emine Demir, Fazlı Çalıkıran, Özlem Kaçar, Mustafa Avcı, Mahmut Ergenç, Esin Dinç ve ben Şenay Kılıç'dan oluşan canlı ekibimizin gerçekleştirmiş olduğu güzel ve keyifli faaliyetin hikayesi başlasın o zaman.

31 Mart 2018 Cumartesi gecesi saatler 01:00'i gösterirken tüm ekip Frig için yola hazırdı. Gecenin geç saatinin etkisiyle kısa bir sohbet sonrası herkesin uykuya teslim olması çok zor olmadı. Sabah gözümüzü açtığımızda Sabuncupınar Frig Evi'nin önündeydik. Saat 05:30'u gösteriyordu.
Gelmeden bize kahvaltı hazırlamalarını istediğimiz Frig Evi işletmecileri Mürüvvet ve Gürkan Yücel çifti bir saat erken bizi karşılarında görünce biraz şaşırsalar da biz sabah saatlerinin serinliği ile hemen kendimizi Frig Evi'ne atmayı tercih ettik.
FRİG EVİ TABELASI

ESKİ BİR HÜKÜMET BİNASI OLAN FRİG EVİ
Boş olan odalara yerleşme, üst baş değişimi derken saat 07:00'de muhteşem bir kahvaltı sofrasına yerleşmiştik bile. Mürüvvet Hanım ve Gürkan Bey çok güzel bir kahvaltı sofrasıyla bizi mest ettiler. Her şey bol bol, sıcak sıcak önümüze geldi. Öğle yiyeceklerimizi bile gelenler arasından keyifle hazırladığımız söyleyebilirim.
KAHVALTI SIRASINDA

EKİBİN DİĞER BÖLÜMÜ
Kahvaltı sonrası tüm hazırlıklarımızı yapıp, saat 08:00'de Frig Evi'nden çıkıyoruz.
FRİG EVİ'NDE ÇIKARKEN BİR GRUP FOTOĞRAFI
Frig Evi anayoldan 11 kilometre daha içeride ve yükseklerde bulunuyor. Anayola doğru ilerleyip, Frig Yolu'nun Kütahya sınırlarında başlangıç rotası olan Yeni Çiftliği'ne saat 08:30'da ulaşıyoruz.
BAŞLANGIÇ YOLU TABELASI
Frig Yolu Kütahya-Eskişehir kara yolunun 15. kilometresinde bulunan bu tabeladan başlıyor. Ahmetoğlu Köyü’ne bağlı bölge YENİCE ÇİFTLİĞİ diye anılıyor. Porsuk ırmağının hemen dibinde, rotanın başında ekip olarak bir fotoğraf çektirip, parkura giriş yapıyoruz.
TREK BEŞBİN EKİBİ YÜRÜYÜŞE HAZIR
Porsuk Irmağı'nı minik bir köprüyle geçtikten sonra belirgin köy yolundan ilerliyoruz.
TREK BEŞBİN EKİBİ PORSUK NEHRİ'Nİ GEÇER GEÇMEZ

Yenice Çiftlik 890 metre ile rotanın en alçak yeri oluyor. Küçük bir köy yerleşiminin içinden geçerek hafifçe yükseliyoruz. Frig rotaları boyunca su ihtiyacınızı karşılamak o kadar kolay ki! Her yer su kaynağı ve bölge insanının söylediğine göre sular temiz ve içilebilir.
Köy meydanından belirgin bir halde ilerleyen patikayı takip ettiğinizde önünüzde Zambaklık Vadisi diye anılan koca bir alan ve solunuzda da Frig Vadilerinin ilk kaya yerleşim yerlerini görüyorsunuz.
ZAMBAKLIK VADİSİ
KAYALARA OYULMUŞ YERLEŞİM YERLERİ
Bu kayalıklardaki oyuklar geç Roma-Hristiyanlık döneminde yerleşim için kullanılmış. Mezar odaları, sarnıçlar, sandık odaları bunların arasında yer alıyormuş. Yenice Çiftliği’ndeki bu alan kültür bakanlığınca 1. Derece arkeolojik sit alanı ilan edilmiş.Kayalıkların dibinde, hemen vadi girişinde bir domuz iskeleti görünce de tüm ekip durup, merakla incelemek istiyoruz.
KOCA AZI DİŞLERİYLE BİR DOMUZ KAFASI İSKELETİ
Vadinin içinden ilerleyen yol bir süre sonra sola doğru hafif yamaca çıkar şeklinde yükselmeye başlıyor. Orman içinde, çok da belirgin olmayan rotada bir süre sonra ilk Frig Yolu işaretini görüyoruz.
ROTADA GÖRDÜĞÜMÜZ İLK FRİG YOLU İŞARETİ
Bu bölgede az sayıda gördüğümüz işaretler genelde ağaç gövdelerinde bulunuyordu. Bu sebeple rotaya gps siz girilmemesi iyi olur. Rota işaretini gördükten kısa bir süre sonra iki gün boyunca çok sık karşılaşacağımız çeşmelerin ilkini görüyoruz.
FRİG ÇEŞMELERİNDE BİRİ
Yaklaşık 45 dakikalık bir yürüyüş sonrası Porsuk Barajı ve nehrini yukarılardan görebileceğimiz düz bir açıklıkta kısa bir dinlenme molası veriyoruz. Köylülerin Naldöktüren dediği bu düzlük aslında tipik bir Frig tepeliğidir.
YÜKSEKLERDEN PORSUK NEHRİ
MOLADAN 
Önünüzde koca düzlükler, baraj ve kara yolunu görebileceğiniz güzel bir mekan burası.Mola sonrası saat 10:30'da tekrar yola devam ediyoruz.
MOLA SONRASI YOLA DEVAM
Yol bir süre sonra geniş tarlalara ulaşıyor. Ve bu tarlaların dibinden köyden gelen traktör yolunu takip ederek ilerliyoruz.
TRAKTÖR YOLUNDA İLERLERKEN
Yolun hemen bitişiğinde üzerinde işaret olan bir çeşme başında duruyoruz.
EKİP ÇEŞME BAŞINDA SUYUNU YENİLİYOR
Bu bölgede çeşme dışında su deposu ve trafo da görmeniz mümkün. Toprak yoldan köye doğru devam ettiğinizde artık kırmızı kiremitli çatılarıyla Seydiköy de uzaktan belirmiş oluyor.
KÖYE GİDEN TOPRAK YOL
ARKAMIZDA SEYDİKÖY İLE BİR GRUP FOTOĞRAFI ÇEKTİRİYORUZ
Saat 11:00'da girdiğimiz Seydiköy sanırım bünyesinde en çok insan gördüğüm köy oldu. Şirin, eski evleri ve yaşlı nüfusu barındıran bir köy burası. Frig rotasında bulunan bir çok köy gibi bünyesinde bir köy odası ve bir bakkalı bulunuyor.
KÖYE GİRERKEN
BÖLGENİN OLMAZSA OLMAZ ÇEŞMELERİNDE BİRİ

KÖYÜN CAMİSİ

BÖLGENİN ÇOK HOŞUMUZA GİDEN EVE GİRİŞ KAPILARI
86 YAŞINDAKİ SEYDİKÖYLÜ AYŞE NİNE

SEYDİKÖY EVLERİNDEN BİRİ

KÖYÜN ÇIKIŞINDAKİ TABELA

KÖYÜN ÇIKIŞINDA SİZİ YÖNLENDİREN ROTA İŞARETİ
Seydiköy'den çıktıktan hemen sonra yol soldan doğru bir toprak yolla devam ediyor. Bir sonraki rotanın tabelasını da burada görmeniz mümkün.
KÖYÜN ÇIKIŞINDAKİ ROTA TABELASI
Yol bu tabela sonrası köylülerin Harman Yeri olarak adlandırdığı tarlaların arasından ilerliyor.
YEŞİLE DOYARAK İLERLİYORUZ
Bir süre sonra da antik yol izlerinin yoğun olduğu geçit gibi bir bölgeden  geçiyoruz.
FRİG VADİSİNİN DOĞAL YAPISINDA BİR AN
Bu geçit sonrası tekrar rota tarlaların yeşili arasından ilerleyerek devam ediyor.
TARLALARIN ARASINDAN YOLA DEVAM EDİYORUZ
Düzlüklerde uzun bir süre yürüdükten sonra bir ara solda eski bir değirmen olduğunu anladığımız bir yapıyla karşılaşıyoruz.
ROTADA İLERLERKEN SOL TARAFTA BİR KALINTI GÖRÜYORUZ

YAPININ İÇ KISMINDAN BİR GÖRÜNÜM
Bu yapı kalıntısını geçince küçük eski bir taş köprüyü geçerek yola devam ediyoruz. 
ESKİ BİR TAŞ KÖPRÜYÜ GEÇİYORUZ
Yol hafif hafif yükselerek ilerlerken yine bir ara kaya yapısı vadideki klasik kayaç yapısına dönüyor.
VADİYE ÖZEL KAYA YAPISI İLE TEKRAR KARŞILAŞIYORUZ

AYNI KAPADOKYA BÖLGESİNİ ANDIRIYOR

Bu bölgeyi geçtikten kısa bir süre sonra saat 12:30'da öğle yemeği molası veriyoruz.
ÖĞLE YEMEĞİ MOLASINDAN BİR AN
Yemek sonrası yine ince patikaları takip ederek, tarlalar arasından ilerleyerek saat 13:30'da  Sabuncupınar'ı Kütahya'ya bağlayan asfalt yola çıkıyoruz.
SABUNCUPINAR TABELASINA ULAŞTIĞIMIZ AN
Köy tabelasını biraz geçtikten sonra hemen sağınızda eski mezar taşlarından oluşmuş mezarlık alanı göreceksiniz.
SABUNCUPINAR MEZARLIĞI
Rota aslında köyün biraz açıklarından geçmesine rağmen peşimize takılan şirin bir köpeciği köye bırakmak için köyün içine giriyoruz.
SEYDİKÖY'DEN PEŞİMİZE TAKILAN CAN
Köyün imamı tarafından işletilen bakkalda içtiğimiz sodalarla serinledikten sonra rotaya tekrar devam ediyoruz.
FRİG GIDA ÖNÜNDEYİZ
Saat 13:50'de Fındık Köyü'ne giden rotaya giriyoruz. Rota tren istasyonunun altından devam ediyor.
SABUNCUPINAR TREN İSTASYONU
Tren istasyonu geçen yüzyıla ait bir yapı. Bu istasyonda Kütahya- Eskişehir arasında çalışan Raybüs ve Eskişehir-Afyon Ekspresi yolcu indirip, bindiriyor.
DEMİRYOLUNU GEÇERKEN
Tren yolunu geçer geçmez bir tren arkasında uzun bir yük taşıma katarıyla dibimizden geçiyor.
SABUNCUPINAR İSTASYONUNA DOĞRU GİDEN TREN

RAYLARIN DİBİNDEN İLERLİYORUZ
Rayları bir süre izleyip, tarlaların olduğu bir alana, sola dönüyoruz. Çok güzel çiçek açmış erik ağaçlarıyla karşı karşıya kalınca dayanamıyoruz hemen bir ekip fotoğrafı çektiriyoruz.
BAHARA MERHABA DİYEN AĞAÇLARLA BİRLİKTEYİZ
Şimdi hedefimizde Fındık Köyü var. Patika yoldan ara sıra gördüğümüz rota işaretleri ile ilerliyoruz.
FINDIK KÖYÜ ROTASINDA İLERLERKEN
Bu patikayı takip ederek yaklaşık 200 metre sonra geniş bir vadiye ulaşıyoruz. Vadide sol kısımda kayalara oyulmuş mağaraları görüp, içine giriyoruz.
MAĞARALARIN DIŞTAN GÖRÜNÜMÜ

İÇERİDEKİ MEZAR OYUKLARI 

MAĞARANIN DIŞA BAKAN GENİŞ PENCERE BÖLÜMÜ
Tüm gün sıcaklık yüksek seviyelerde olduğu için mağaraları geçtikten kısa bir süre sonra ağaçlık bir alanda kısa bir mola verip, dinleniyoruz. Mola sonrası devam ettiğimiz yolda bir ara yok olan işaretler de ağaçlarda tekrar ortaya çıkıyor.
İŞARETLER TEKRAR ORTAYA ÇIKINCA
Bu ağaçlık bölge sonrası geniş, yeşil bir vadiye doğru inişe geçiyoruz. Uzaktan Fındık Köy gözüküyor.
UZAKLARDAN FINDIK KÖY
Fındık Köy Doğuluşah Çayı'nın kenarına konumlanmış güzel, küçük bir köy. Uzaklardan gelirken köyün yanında, bir tepede bulunan güzel evi görmemek imkansız. Evin bulunduğu tepenin yanından, köyün kalesine doğru yürüyerek ilerliyoruz.
FINDIK KÖY'E DOĞRU
Köyün etrafı kayalara elle oyularak işlenmiş mezar odaları, samanlık ve barınak olarak kullanılan mekanlar, sarnıçlar, ambarlar, sığınaklarla dolu. Köyün kenarındaki tepede, hakim bir noktada konumlanmış kalede oda yerleri, sarnıçlar bulunuyormuş. Fakat üstünde bayrak dikili olan kalede film çekimi olduğundan biz sadece uzaktan izlemekle yetiniyoruz.
SAVAŞÇI DİZİSİ SETİNDE ASKERLERLE
Set görevlileriyle kısa bir sohbet sonrası köyün içine doğru ilerliyoruz. Bu köy cidden diğerlerine göre daha sevimli bir köy. Köyün etrafı Frig vadilerinin tüm jeolojik özelliklerini bir arada görebileceğiniz orjinallikte.
FINDIK KÖYÜ İÇLERİNE DOĞRU

FINDIK KÖYÜ TABELASI İLE
Köyün çıkışına, Doğuluşah Çayı'na doğru ilerliyoruz. Köprüyü geçer geçmez de bir sonraki rotanın tabelasını görüyoruz.
NEHRE DOĞRU İLERLERKEN

HANGİ YÖNE GİTSEK ACABA!
Buradan itibaren sola, İncik Köyü'ne doğru yöneliyoruz. Aynı yerde Frig Yolu'na ait 1. dereceden olmayan, alternatif bir yol olan Doğuluşah yolu tabelası da bulunuyor.
Bu tabela sonrası biraz yükseldiğimizde, köye karşıdan baktığımız tarafta gördüğümüz doğal oluşumlar hepimizi mutlu ediyor.
KAYALARIN İÇİNE OYULMUŞ DUA ALANLARINDAN BİRİ

BÖLGEDEKİ SUNAKLARDAN BİRİ

SUNAĞIN İÇİNDEN BİR GÖRÜNÜM

PERİ BACALARI HER YERDE

BOL BOL FOTOĞRAF ÇEKİP, BURADAN AYRILIYORUZ
Fındık Köyü ve etrafındaki oluşumdan ayrıldığımızda saat 15:00'i gösteriyor. Ekip olarak İncik Köyü'ne bizi taşıyacak vadiye yöneliyoruz. Uzun bir süre yola paralel olarak ilerledikten sonra asfalta çıkıyoruz ve uzaklardan İncik Köyü'nü görmeye başlıyoruz.
UZAKLARDAN İNCİK KÖYÜ
İncik Köyü'ne 1-2 kilometre asfalt yoldan ilerleyerek ulaştığımız için gün sonu ekip için biraz yorucu oluyor.
NİHAYET İNCİK TABELASI
Bu tabelanın biraz altında 2 farklı tabela daha bulunuyor. Onlara da bakıp, köye doğru ilerliyoruz.
GİRİŞTEKİ DİĞER TABELALARDAN BİRİ


GELDİĞİMİZ YÖNÜN TABELASI
Köye girerken kocaman bir geniş çayırlık var. Bu alanda önceki yıllarda seramik sanatçısı Sıtkı Olçar tarafından Frig Şenlikleri yapılıyormuş.
ŞENLİKLERİN YAPILDIĞI GENİŞ ALAN
Saat 16:40'ı gösterirken bu alanda ilerliyoruz. Bu alanın ucunda, köyün şu an atıl durumdaki okulu bulunuyor.
İNCİK KÖYÜ OKULU
İncik Köyü'ne tüm ekibin girişi saat 17:00'yi buluyor. Toplamda 27 kilometre yol yürüyoruz.Yalnız çözülmesi gereken bir de önemli sorunumuz var. Bizi İncik Köyü'nde değil de Doğuluşah'ta bekleyen şoförümüze telefonla bir türlü ulaşamıyoruz. Çünkü telefonlar çekmiyor.
EKİP KÖYE GİRERKEN
Tüm ekip, köye girdikten sonra Ayhan'la ben grubun rehberleri olarak şoföre ulaşmak için Doğuluşah'a doğru yürümek için yola çıkıyoruz. Ekipten Mustafa ağbimiz de bize katılıyor.Köyün çıkışındaki tabelada görüyoruz ki gitmemiz gereken köye 9 km yol var.
9 KİLOMETRE YOL VAR DİYEN TABELA
Yani yol tahmini 2 saat sürecek. Bu yol olmaz, ne yapalım? Bir araç bulup, otostop çekelim diyoruz. 
Köyün çeşmesinde bir araç ve bir adam buluyoruz. Derdimizi anlatıyoruz. Bu kez adam bizden uyanık çıkıyor.
“Ben sizi diğer köye götürürüm ama siz de benim sularımı doldurursunuz” diyor.
SU DOLDURMAYA DEVAM
Ne yapacaksın? Denize düşen, yılana sarılır. Ayhan’ı adamla diğer köye yolladıktan sonra Mustafa Ağbi ve ben başlıyoruz suları doldurmaya.
Ama su öyle kötü ki! Bu adam ne yapacak bu suyu derken, Ayhan ve adam çıkıp, gelmez mi? Meğer çamura batmış ve geri dönmüşler!! Biz şaşkın şaşkın onlara bakarken, adam bir de şöyle demez mi?
"Bu sular olmamış, boşaltalım!!"
Bu gerçekten komik bir anı olarak kalacak bize. Bu bulunduğumuz çeşmenin civarında dolaşıp, telefonla uğraşmaya çalışırken birden kaptanla bağlantı kuruyor ve köye çağırıyoruz. Böylelikle rahatlayıp, İncik Köyü'ne doğru geri dönüyoruz. Geri dönüşü köyün diğer girişinden yapıp, biraz köyü geziyoruz.
İNCİK KÖYÜ'NDE BİR ESKİ EV
İNCİK KÖYÜ'NDE BİR BAŞKA EV

KÖYÜN CAMİSİNE DOĞRU İLERLİYORU
Tüm ekip köyün camisinde toplanmış, dinlenme halinde bizi bekliyor.
CAMİDE BEKLEME ANI
Ekip olarak köyün girişindeki çeşme başına ilerleyip, kaptanı orada beklemeye başlıyoruz. İncik Köyü'nün çeşme başında su dolduranı eksik olmuyor. Her su dolduran suyu öve öve bitiremiyor. Biz de boşalan su kaplarımızı dolduralım bari diyoruz.
Saat 18:15'te servis aracımız geliyor ve bizi sabah ayrıldığımız Sabuncupınar Frig Evi'ne saat 18:30'da ulaştırıyor. Ekibimizle akşam 19:30'da akşam yemeği için sözleşip, ayrılıyoruz. Herkes günün tozunu atmak için duşunu alıp, temizlenirken, ev sahiplerimiz de boş durmayıp çalışmışlar.
AKŞAM YEMEĞİNDEYİZ
EKİBİN BİR BAŞKA BÖLÜMÜ

SEDİRDE OTURAN ARKADAŞLARIMIZ
Frig Evi işletmecisi Mürüvvet Hanım çok güzel yemekler yapmış bizim için. Hepsini beğenerek yiyor, kendisine teşekkür ediyoruz.
YÖRESEL SIKICIK ÇORBASI

SEBZELİ İÇLİ KÖFTE

ANA YEMEĞİMİZ

SOFRA DÜZENİMİZ

VE TATLIMIZ

Uzun ve güzel bir gün sonrası yorgunluk kahvelerimizi içtikten sonra fazla oyalanmadan dinlenmeye çekiliyoruz.

GÜNÜN VERİLERİ
Yapılan Kilometre:27 k
Çıkılan Toplam İrtifa: 595 metre
İnilen Toplam İrtifa: 531 metre
Yenice Çiftlik-Seydiköy: 11 k
Seydiköy-Sabuncupınar: 7 k
Sabuncupınar-Fındık: 3 k
Fındık-İncik: 6 k


ROTAMIZ
1. GÜN İZLEDİĞİMİZ YOL
1.Gün İçin Notlar: 
  • Rota üzerinde su sıkıntısı yok. O kadar çok çeşme var ki! Bugüne kadar yürüdüğüm rotalardan suyu en bol olanı diyebilirim.
  • Sabuncupınar harici diğer köylerde bakkal yok. Frig Kitabı'nda olduğu söylense de biz bulamadık. Seyyar gezen satıcılarla köylü işini hallediyor gibi gözüküyor.
  • Rota tabelalarında yazan kilometreler Likya ya da Karia'dakinin aksine daha fazla yazılmış. 
  • İşaretlemeler çok az, aralıklı ve silinmiş. Gps siz rotaya girilmemesi iyi olur.
  • Güzel kamp yerleri var. 
  • Rota oldukça yeşillik.

1 NİSAN 2018 PAZAR sabahı saat 06:30'da uyanıp, 07:00'de tüm ekip kahvaltıda toplanıyoruz. Taze taze pişmiş haşhaşlı çöreklerin soframızı şenlendirdiği, güzel bir kahvaltı sonrası Frig Evi sahipleri Mürüvvet Hanım ve Gürcan Bey'e şimdilik veda edip, aracımıza biniyoruz. Akşamüstü faaliyet bittiğinde yine Frig Evi'ne uğrayacağız.
FRİG EVİ İŞLETMECİLERİ MÜRÜVVET HANIM VE GÜRCAN BEY
Aracımızla dün faaliyetin bittiği İncik Köyü'ne ilerliyoruz. Bugün ekipten bir arkadaşımız güneş çarpması nedeniyle, iki arkadaşımız da ayaklarının kötü olması nedeniyle bugünkü faaliyete katılmıyorlar. Rotaya 17 kişi olarak  saat 08:30'da başlıyoruz.
İNCİK KÖYÜ'NDEN YÜRÜYÜŞE BAŞLIYORUZ
Rota köyün bitimindeki mezarlığın yanında başlıyor. Mezarlık bitene kadar ona paralel ilerleyip, solda bir traktör yoluna bağlanıyor.
TRAKTÖR YOLUNDA İLERLERKEN
300 metre sonra da dibinde çeşme olan geniş bir kamp alanına ulaşıyor. Çeşmenin dibi çöplerle dolu. Dünden beri ilk kez çöple karşılaşınca bir tuhaf geliyor bu durum bize.
SUYU HİÇ DURMADAN AKAN ÇEŞME
Bu kamp yeri sonrası orman içi kısa bir yürüyüşten sonra saat 09:00'da ilk belirgin antik yolla karşılaşıyoruz. Frig Kitabı'nda okuduğumuza göre en yoğun antik yolların bulunduğu etaplardan biriymiş bu rota. Gerçekten de uzun bir süre takip ediyoruz yolları. Tabi uzun süre yollardan tekerlekli herhangi bir şey geçmediği için yol güzergahında bazı yerlerde ağaçlar, otlar türediğinden bazı hatlar bozulmuş durumda.
ANTİK YOLU BULMA SEVİNCİ
Orman içi güzel bir patika takip ederek , ormanın bitimine kadar ilerliyoruz. Ormanın bittiği yerde önce karşımıza bir çeşme çıkıyor, sonra da kocaman düzlükler.
DÜZLÜKLERİN BAŞLANGICINDAKİ ÇEŞME
Bu geniş düzlükler Doğuluşah Köyü'ne ait ve OLCAK diye adlandırılan, köylü kadınların çamaşır yıkama yeri olarak kullandıkları bir mekanmış.
KOCAMAN BİR DÜZLÜK
Bu düzlüğü oyalanmadan geçerken bölgede sağ, üst tarafta bir de  ağıl görüyoruz.
YUKARILARDA BULUNAN AĞIL


EKİP YOLA DEVAM EDİYOR
Bu bölgeyi geçtikten sonra yol keyifli bir traktör yoluna dönüyor. Ekip sohbet ederek ilerliyor.
TRAKTÖR YOLUNDA KÖYE DOĞRU İLERLİYORUZ
Saat 09:50'de arkamızda Doğuluşah Köyü manzarası ile fotoğraf çektiriyoruz.
EKİP DOĞULUŞAH'A YAKLAŞIRKEN
Doğuluşah'a gelmeden, Doğuluşah çayı üzerinde daha önce de gördüğümüz tarzda eski bir taş köprü görüyoruz.
ESKİ GÜZEL BİR KÖPRÜ ÜZERİNDEYİZ
Kısa süre sonra köye giriş yapıp, Doğuluşah sokaklarından geçiyoruz. Ortalıkta birkaç kişi dışında kimseyi görmüyoruz.
DOĞULUŞAH'A GİRİŞTEKİ ROTA TABELASI
 
KÖŞEDE İLGİNÇ BİR EV

KÖYDEKİ BİR EVDEN GÖRÜNTÜ

OLCAK CAMİ DİYE GEÇEN DOĞULUŞAH KÖYÜ CAMİ
KÖYÜN ÇIKIŞINDAKİ ROTA TABELASI
Doğuluşah Köyü'ne saat 10.00'da giriş yapıp, hemen çıkıyoruz. Köyde ne kahve ne bakkal hiçbir şey yok. Her köyde olduğu gibi Doğuluşah'ta da bir köy odası ve ek olarak burada Gençler Odası var.
EKİBİN GENÇLERİ DOĞULUŞAH KÖYÜ GENÇLER ODASI'NDA
Köyün çıkışına doğru ilerleyip, sağda bir yeşillikte kısa bir dinlenme molası veriyoruz. Sonra da köyün üstlerinde bulunan Doğuluşah Göleti'ne doğru ilerliyoruz.
GÖLETE GİDEN YOL

DOĞULUŞAH GÖLETİ ÇOK KÜÇÜK DEĞİL
GÜZERGAHTAKİ İŞARETLERDEN BİRİNİN YANINDAN GEÇİYORUZ
Buradan sonra ağaçlıklı bölgeyi geçtikten sonra yine antik yollara ulaşıp, bu yollar üzerinde ilerlemeye başlıyoruz.
ANTİK YOLLARDAYIZ YİNE
Bu doğal oluşumda ilerledikten kısa bir süre sonra da inişe geçince uzaklardan Sökmen Köyü gözüküyor.
YUKARILARDAN SÖKMEN KÖYÜ

Antik yolları takip ederek Sökmen Köyü'ne doğru ilerliyoruz.

ANTİK YOLLAR VE İŞARETLERİ İZLEYEREK İNİYORUZ

İRİ İRİ KAYALARI AŞIYORUZ
Ana yola ulaşıp, köye doğru ilerlediğimizde karşımıza ne olduğu belli olmayan bir yıkıntı çıkıyor. 
ESKİLERDEN KALMA BİR YAPI KALINTISI

SÖKMEN KÖYÜ'NDEN BİR GÖRÜNTÜ
Sökmen Köyü'nde görmemiz gereken en önemli şey mezarlığı ve mezarlığın karşısında olan Frig eserleri ile kaya kiliseleridir.
KAYA KİLİSESİNİN UZAKTAN GÖRÜNÜMÜ
Mezarlığa ulaşmak için bir tam tur dönüyoruz. Aslında iniş yaptığımız yerin soluna dönmemiz gerekirken biz sağa dönünce bir tur atmak zorunda kalıyoruz.
SÖKMEN MEZARLIĞINDA BİR MEZAR

SÖKMEN MEZARLIĞINDAN GENEL BİR GÖRÜNÜM
Mezarlardan birinde İsa kabartması olduğu söylendiğine göre büyük olasılıkla Bizans dönemi mezar taşları olmaları gerekiyor mezarlıktakilerin.
Tedirgin mezarlık gezimizden sonra mezarlıktan çıkıp, tam karşısındaki bölüme geçiyoruz. Burada da büyük bir kaya kilisesi gözüküyor.
KAYALARDAN BİRİNDE BULUNAN ROTA İŞARETİ

BÖLGEDEKİ EN GÖRKEMLİ GÖZÜKEN OYUK

EBATLARI BU ŞEKİLDE
Bu bölge olduğu gibi yan yana bu tarz oluşumlarla dolu. İleride yine sunak ya da mezar olma olasılığı yüksek bir oyuğun önünde toplu bir fotoğraf çektiriyoruz.
FRİG ESERLERİ ÖNÜNDE BİR AN
Sökmen Köyü'nden saat 11:10'da çıkıp, yol ağzına doğru ilerliyoruz. Yol ağzında yine rota tabelalarını görüyoruz.
YOL AĞZINA DOĞRU İLERLERKEN

YOL BAŞINDAKİ YENİ ROTA TABELAMIZ
Asfalta ulaşınca sola dönüp, 20-30 metre ilerleyince sağ koldan patikadan hızlıca yükselmeye başlıyoruz. Yukarıdan köy çok güzel gözüküyor.
YUKARILARDAN BİR SÖKMEN GÖRÜNTÜSÜ DAHA
Köylerde genelde kimseyi görmeden ilerlemek ilginç oluyor. Belki yazın daha kalabalık olabilir diye düşünüyoruz.
Rota bundan sonra İnli Köyü'ne doğru bizi götürecek. Önce tepelerden bariz antik patika yollardan ilerliyoruz.
ANTİK YOLLAR HER DAİM BİZİMLE
Sonra geniş, uzun bir düzlüğe, Fındık Vadisi'ne ulaşıyoruz. Yemyeşil otların dibinden ilerliyoruz.
FINDIK VADİSİ'NİN YEŞİLLİKLERİ
Daha sonra yol yine bölgeye has oluşumlarla yükselirken birden sol tarafta İnli Köyü gözüküyor. Köyün sol tarafında yine kaya oyuklarını görmeniz mümkün.
BÖLGEYE HAS DOĞAL OLUŞUMLARDAN BİRİ

YUKARILARDAN İNLİ KÖYÜ

İnli Köyü'ne saat 12:20'de ulaşıyoruz. Köyün sokaklarından geçerek, köy meydanına ulaşınca öğle yemeği için bu güzel meydanı değerlendiriyoruz.
MEYDANDAKİ KÖY ODASI

SOLDAKİ BİNA MUHTARLIK BİNASI
İnli Köyü'nde öğle yemeğimizi yedikten sonra köy sokaklarında bir tur atıyoruz. Ortalıklarda yine kimsecikler yok. Köyde bakkal ve kahve de bulunmuyor.
KÖYDEN GÖRÜNÜM


KÖY SOKAKLARI-KÖŞEDE ALTERNATİF ROTA İŞARETİ VAR
NEREDEYSE BÜTÜN KÖYLERDE AYNI OLAN CAMİ
Saat 12:50'de İnli'de dört arkadaşımızı daha bırakarak ayrılıyoruz. Bizi Yumaklı'da bekleyen şoförümüz gelip, burada kalan arkadaşlarımızı alacak ve Yumaklı'ya ulaştıracak.
İNLİ'DEN 13 KİŞİ OLARAK AYRILIYORUZ
Asfalt yolda ilerlerken, sağ kolda Türkmen Dağı'ndan gelen sulardan oluşan Türkmen Su Dolum İstasyonu'nu görüyoruz.
TÜRKMENSU DOLUM İSTASYONU
Ve asfalt yol biraz sonra bizi sağa, Asmainler Vadisi'ne giren yola dönen rota tabelasına getiriyor.
GÜNÜN SON ROTA TABELASI
Yumaklı'ya 9 kilometre yolumuz var. Günün son etabında sağ kolda yine güzel oluşumlar eşliğinde ilerliyoruz.
ARKAMIZDA YİNE ENTERESAN GÖRÜNTÜLER VAR
Bir süre solumuzda dere yatağıyla beraber ilerliyoruz, ta ki yatak bir kanyon görüntüsüne kavuşana kadar.
DEREYE PARALEL İLERLERKEN

DEREYİ GEÇMEYE ÇALIŞTIĞIMIZ ANLARDAN BİRİ

EKİP KISA KANYON BÖLÜMÜNÜ GEÇERKEN
Kanyonu geçer geçmez hemen derenin dibinde bir de kuyu görüyoruz. İçinde su da var. Ama bu derenin dibinde bu kuyu ne işe yarar pek anlamıyoruz doğrusu.
KANYON SONUNDAKİ KUYU
Bu bölümden sonra rota biraz yükselerek ilerliyor. Yol bir süre patika yol olarak ilerlerken, sağ kolda Değirmendere diye bilinen mevkide eski bir değirmen görüyoruz.
DEĞİRMENİN GİRİŞİ

DEĞİRMENİN ÜSTTEN GÖRÜNÜMÜ

DEĞİRMENİN VİRANE HALDEKİ İÇ GÖRÜNTÜSÜ
Değirmenden çıktıktan sonra sağımızda kalan dereye paralel olarak vadi boyunca ilerliyoruz. Bir süre sonra da tarlalar karşımıza çıkınca yolun sonuna geldiğimizi anlıyoruz.
YOLA ÇIKMADAN ÖNCEKİ SON TARLA GEÇİŞİ
Yola çıktıktan sonra köye kadar üç kilometre yol yürüyoruz. Tabi bu günün sonunda bizler için biraz sıkıcı oluyor olmasına da iki gündür hedeflediğimiz rotayı bitirmenin de keyfi bir başka oluyor.
Saat 15:30 gibi güzel bir saatte, 25 kilometre yapmanın keyfiyle Yumaklı tabelasında ekip olarak güzel bir fotoğraf çektiriyoruz.
YUMAKLI'YA VARDIK MI?
Fazla oyalanmadan köyün içine yürüyüp, İstanbul'a dönmenin telaşıyla aracımıza doluşup, Frig Evi'ne doğru yola çıkıyoruz. Frig Evi'ne saat 16:00 gibi ulaştığımızda, duş almak isteyenler duş alıyor, üstünü değiştirmek isteyenler üstünü değiştiriyor; çaylar, kahveler içiliyor ve son bir kez Frig Evi ve yöneticilerine veda edilip, yola çıkılıyor.

GÜNÜN VERİLERİ
Yapılan Kilometre:25 k
Çıkılan Toplam İrtifa: 650 metre
İnilen Toplam İrtifa: 298 metre
İncik-Doğuluşah: 8 k
Doğuluşah-Sökmen: 3 k
Sökmen-İnli: 5 k
İnli-Yumaklı: 9 k

ROTAMIZ
İNCİK'TEN YUMAKLI'YA 25 K

2.Gün İçin Notlar:
  • Rota üzerinde yine su sıkıntısı yok. 
  • Köylerin hiçbirinde ne bakkal var ne de kahve.
  • İşaretlemeler çok az, aralıklı ve silinmiş. Gps siz rotaya girilmemesi iyi olur.
  • Antik yollar açısından bugün görsellik daha zengin.
52 kilometrelik izlediğimiz rota tahminimizden daha ıssız, bakir ve temizdi. Köylere genel anlamda bayıldık. Görsellik açısından muhteşem bir bölge. Tabi ki tarihi kalıntılar açısından da. Görebildiğimiz kadarıyla insanlar cana yakın ve misafirperverdi. Daha ne olsun! 2. Etapta da aynı güzellikleri bulmak umuduyla, yolda kalmaya devam edelim değil mi?

Şenay KILIÇ

Hiç yorum yok: