9 Ekim 2018 Salı

ARAS ŞELALESİ-KETENLİ YAYLA-BURSA


Uludağ kocaman bir bilmece gibi gelir bana hep. Yıllardır gidip, geliriz hala bilmediğimiz, görmediğimiz bir köşesi vardır.
Aras Şelalesi de bilinmeyene yolculuk yapmamızı sağlayan ücra bir köşe bu heybetli dağın eteklerinde.
7 Ekim 2018 Pazar günü 20 kişilik bir Trekbeşbin ekibi ile Bursa'ya doğru yola çıkarken ekibi bilmem ama ben bir süredir merak ettiğim bu şelaleyi görmek için oldukça heyecanlıydım. Nedense Google Earth üzerinden rotayı ne kadar incelesem de rotanın gerçek halini görmek merakı gitmeden zihnimi yoranlardan biriydi. 
Sorunsuz ve keyifli bir yolculuk sonrası Bursa merkeze ulaştığımızda aynı Uludağ Oteller bölgesine gider gibi milli park girişine gelirken sağa ayrılan yoldan saparak, Çekirge'den sonra 32 kilometre yol alarak Soğukpınar Köyü'ne saat 10.20'te ulaşıyoruz.
SOĞUKPINAR KÖYÜ CAMİSİ
MUHTARLIK BİNASI
KÖYÜN BAKKALI
Kimseciklerin ortalarda olmadığı köy meydanındaki bakkaldan son eksiklerimizi  tamamlıyoruz.

Bakkaldan ayrıca köy yumurtası, ev yoğurdu, köylülerin kendi ektikleri  kuru fasulye, Uludağ'ın eteklerinde bol bol yetiştirilen frambuazdan yapılan reçeller ve bal gibi ürünlerden de satın alabilirsiniz. Ama biz bu güzel alışverişi dönüşe bırakmayı tercih ediyoruz.
BAKKALDA SATIŞTA OLAN ÜRÜNLERDEN
Köy camisinin köşesinde Aras Şelalesi Rotası bilgilendirme panosunu inceleyip, aracımıza biniyoruz.
ARAS ŞELALESİ ROTA TABELASI
Araçtan ineceğimiz yer olan rota tabelasının olduğu bölüme kadar araçla yükselmeye başlıyoruz. İlerleyeceğimiz mesafe 2,6 kilometre kadar bir mesafe .
Bu arada biraz Soğukpınar Köyü'nden bahsetmeli diyorum. Uludağ'ın güney eteklerinde, 900 metrede bulunan Soğukpınar adı üstünde bol bol su kaynağına sahip bir köy. Duyduğumuza göre kazılan her yerden su çıkarmış bu köyde. Köy halkı ise bölgedeki bir çok köydeki gibi yıllar önce Artvin'den göçenlerden oluşuyormuş.
Her tarafı yemyeşil güzel bir dağ köyü burası aynı zamanda. Anladığımız kadarıyla ekip, biçilen şeylerin sayısı da fazla. Kilosunu 13 tl ye aldığımız şeker fasulye denemek için heyecanlandıklarımızdan. Ya o frambuaz reçelleri!
Köyde bir lise bile bulunuyormuş. Köyde bulunan Karacakaya su dolum tesisleri ise her gün yüzlerce damacanayı doldurup, Uludağ'nın güzel suyunu Bursalı'ya ulaştıran koca bir tesis.
Bunun dışında köyde kahve, ekmek fırını ve çocuk parkı da bulunuyor. Köyde bulunan 150 yıllık Jandarma binası da hiç olay olmaması nedeniyle 10 yıl önce kapatılmış. Anlayacağınız geçmişi, güzelliği ve popülaritesi olan bir köy burası.
Saat 10.35'te yürüyüşe başlayacağımız yere ulaşıyoruz. Araçtan inip, son hazırlıklarımızı yapıp, rota tabelasının altında toplanıyoruz.
YOL KENARINDAKİ ROTA TABELASI
TREKBEŞBİN EKİBİ YOLA ÇIKMAYA HAZIR
Yürüyüşe başlayacağımız yer ana yoldan sağa doğru yükselen toprak bir yol. Daha biz yürüyüşe başlamadan iki araç aynı yoldan dönüp, yayla yoluna yükselmeye başlıyor bile. Anlaşılan yaylanın ziyaretçisi çok gibi.

Saat 10.45'te yürümeye başlıyoruz. Ketenli Yayla'ya kadar 5 kilometre, Aras Şelalesi'ne kadar da 7 kilometre yolumuz var.
Bu yol ilk etapta biz yürüyüşçülere güzel meyveler sunuyor. Dalından elma, üzüm, böğürtlen ve ayva ilk anlarda tadına baktıklarımız oluyor.
ELMA AĞAÇLARININ İZİNDE
Bir süre sonra izlediğimiz yol ikiye ayrılır duruma gelince sağdaki KETENLİ tabelasını izliyoruz. Bu arada yaylanın ismi kimi kaynakta Ketenli kimi kaynakta Ketenlik olarak geçiyor. 
KETENLİ YAYLA İLK HEDEFİMİZ
İzlediğimiz toprak yolun her iki yanında Uludağ'ın güney florasında yer alan çam, meşe, kestane, göknar ve kayın ağaçlarını zaman zaman görebiliyoruz.
ROTA GÜZERGAHINDAN BİR GÖRÜNÜM
Şelale'ye kadar devamlı yükselsek de Ketenli Yayla'ya doğru yürüdüğümüz bu yolun eğimi çok hafif ve yorucu değil. Saat 11.30'a doğru Uludağ'ın güney eteklerindeki kayalık bölüm bir set gibi karşımızda belirmeye başlıyor.
ULUDAĞ'ÎN GÜNEY ETEKLERİNDEN BİR GÖRÜNÜM
Manzara muhteşem.Işığın yansımasıyla yemyeşil ağaçların üstünde kar yağmış hissi veren güzel bir panorama var karşımızda. Bu güzel manzaraya doyar doymaz s
aat 12.00'da kısa bir mola veriyoruz.
MOLADAYIZ
Biraz su ve enerji verici alımı sonrası önümüzdeki keyifli yola devam ediyoruz. Bir on dakika sonra da 5 kilometreyi tamamlayıp, 1420 metredeki Ketenli Yaylası'na ulaşıyoruz.
KETENLİ YAYLASI'NA GİRERKEN
Yaylada hiç oyalanmadan yaylanın ortasındaki yoldan ilerlemeye devam ediyoruz. Zaten çok büyük bir yayla değil burası.
KETENLİ YAYLA'DAN BİR GÖRÜNÜM
Yaylanın ortasından giden yol ileride sağ koldan devam ediyor.Biz sağa dönmeden düz devam edip,
 Aras Şelalesi'ne giriş yapacağımız yere bir 500 metre sonra ulaşıyoruz.
YAYLADAN SAĞA DOĞRU DEVAM EDEN YOL
Yaylada bir süre önce su borusu hattı çalışması yapılmış. İleride şelaleye sapılacak yerde de bir su deposu bulunuyor.
SU DEPOSUNUN YANINDAN GEÇİYORUZ
Şelale patikasına girerken deponun önünde yine bir bilgilendirme panosu görüyoruz.
ŞELALEYE DOĞRU SON PANO
Artık direklerde de kırmızı beyaz uluslararası rota yürüyüş işaretlerini görmeye başlıyoruz.
KIRMIZI-BEYAZ YOL İŞARETLERİ
Saat 12.15'te Aras Şelalesi'ne giden patikaya giriyoruz ama rotanın rengi de birden değişiveriyor.
ROTA ARTIK BU ŞEKİLDE İLERLİYOR
Rotanın eğimi bariz bir şekilde değişiyor. Patika tamamen daracık bir orman içi yola dönüşüveriyor. Likya yürüyenler için çok tanıdık bir etap oluyor aslında.

Bu düzensiz yol bir süre bizi dik bir şekilde yükselttikten sonra biraz daha düzgün bir yola dönüşüyor. Hemen ardından da Aras Şelalesi'ne 2,1 kilometre olduğunu belirten bir rota tabelası görüyoruz.
2,1 KİLOMETRE KALMIŞ

ROTA İLK ETABA GÖRE DAHA DÜZGÜN OLUYOR
Rotada 1-2 yerde yol çatallaşsa da işaretlenmiş ana  yolu takip ederseniz hiç sorun çıkmadan şelaleye ulaşırsınız.
Tepemiz tamamen ağaçlarla kapalı bir halde. Ağaçların arasından vuran gün ışığını yakalamak bir oyuna dönüşüyor. Aşağılardan kulağımıza gelen, çağlayan su sesi de bize tüm rotada eşlik ediyor.
Yol bir süre sonra çatallanıyor. Sola dönüyoruz. Dönüş yaptığımız yerde bir taşın üstünde dönüşü gösteren rota işaretini görebilirsiniz.
DÖNÜŞ YAPTIĞIMIZ YERDE YÜKSELİRKEN
İşaretler bariz bir şekilde rotada kendini gösteriyor. Kimi yerde de ağaçlarda tahta oklar sizi yukarıya yönlendiriyor.
ROTADAKİ BİR TAŞTA BULUNAN İŞARET
AĞAÇTAKİ TAHTA YÖNLENDİRME
AĞAÇTA BİR ROTA İŞARETİ
Saat 13.20'de nihayet Uludağ'ın eteklerindeki sete ne kadar yaklaştığımızı yani şelaleye yaklaştığımızı anlıyoruz.
ARTIK ÇOK YAKINIZ
Bundan sonra rotanın eğimi bitiyor. Çalılıkların arasındaki 50 metrelik bir düz bölümden sonra inişe geçiyoruz.
ROTA ARTIK DÜZ İLERLERKEN
SU YATAĞINA DOĞRU İNERKEN
Ve şelalenin suyunun aktığı geniş mi geniş su yatağını görüyoruz. Su yatağında akan su artık bu mevsimde az kalsa da yine soğuk mu soğuk güzel bir su akıyor yukarılardan.
SU YATAĞINDAN GEÇERKEN
Suyun yatağının sol kısmında belirgin bir patika bulunuyor. O patikadan şelaleye doğru yükselmeye devam ediyoruz. 
YUKARILARA DOĞRU
Rota işaretleri bizi şelaleye ulaştırmaya kararlılar. Takip ettiğimiz patika bizi rahat bir şekilde şelaleye getiriyor. 
Şelaleye gelene kadar 1-2 yerde minik göletler görüyoruz.
ROTA İŞARETLERİ HALA DEVAM EDİYOR
PATİKADA İLERLERKEN
Bu kısımda iri taşlar ve eğim yüzünden ekip biraz dağılsa da 1830 metredeki Aras Şelale'sine saat 13.40'ta ulaşıyoruz.
ARAS ŞELALESİ'NE ULAŞIYORUZ
Ayhan ve ben şelaleye ulaşınca, rotanın Uludağ'a giden bölümünü incelemek için şelalenin karşısındaki tepeye tırmanıyoruz.

Buradan bir çok farklı trans gerçekleştirebiliriz. Niyetimiz onu rota bazında araştırmak.
Mesela şelalenin solundan çıkarak Kuşaklıkaya'ya çıkıp, küçük ve büyük zirve yapabiliriz ya da bizim bu tırmandığımız rotadan devam ederek büyük zirve yapabiliriz. 2. oteller bölgesine geçebiliriz. Sarılalan'a geçiş yapabiliriz. Birçok varyasyon var yani.Denemesi bedava. 
Bir sonraki hedefi incelerken yukarıdan şelalenin daha güzel gözüktüğünü fark edip, fotoğrafını çekmeyi ihmal etmiyoruz.
Şelalede öğle yemeğimizi yeyip, biraz dinleniyoruz. Şelalenin serinliği ve suyun sesi çok iyi geliyor hepimize.
Şelale kaynağını Uludağ'ın sularından sağlıyor ve 15 metre yukarıdan yere çarparak, aşağılara iniyor. Akan sular Nilüfer Çayı'nı oluşturup, Bursa'nın içinde yol alıyor.
Bu güzel şelaleden saat 14.30'da ayrılıyoruz. Devam edeceğimiz rota devamlı iniş olsa da ilk kez doğa yürüyüşüne gelen birkaç katılımcımız nedeniyle ağır ilerliyoruz.
Saat 17.00'da Soğukpınar Köyü'ne ulaştığımızda ilk işimiz Kahveci Kadir'in sıcak çayını yudumlamak oluyor.
Köyün bakkalını işleten tatlı karı-kocadan yumurtalarımızı, yoğurdumuzu, köy mahsulü kuru fasulyemizi aldıktan sonra tüm dönüşlerimizin vazgeçilmezi olan İstanbul'a doğru yola çıkıyoruz.

ROTANIN TEKNİK BİLGİSİ
Yapılan Kilometre: 18 K
Alınan İrtifa: 1038 Metre
Soğukpınar: 900 Metre
Ketenli Yayla: 1420 Metre
Aras Şelalesi: 1830 Metre

SON SÖZ: Güzel bir havada, cennet bir köşede gerçekleştirdiğimiz bu faaliyete katılan herkese TREKBEŞBİN ekibi olarak teşekkür ediyoruz. 
Ayağımızdaki toz, önümüzdeki yol hiç bitmesin dostlar!


Şenay KILIÇ

Hiç yorum yok: