12 Ağustos 2010 Perşembe

BARIŞ MANÇO MÜZESİ 12 AĞUSTOS 2010

BARIŞ MANÇO MÜZESİNİ ZİYARET


      Mayıs ayında bir haftasonu uzun zamandır gitmediğimiz Moda'ya gidelim demiştik . Yürürken yürürken tabelalar çekti bizi , Barış Manço Moda 81300'e götürdü . Giriş kapısı , bahçe dizaynı çok hoşumuza gitmişti .Kapının bir bölümünde Barış Manço , diğer bölümünde ise yediden yetmiş yediye ve adam olacak çocuk silüetleri vardı . Fakat saat 18:00 gibi olduğu için görevli bizi içeri almamıştı . Daha sonra okulda arkadaşlara müzeden bahsetmiştim  ve iki arkadaşımız gidip , görmüş fakat çok da tatmin olmamışlardı . Ben yine de kendim gidip görsem daha iyi olur diye düşünmüştüm .
   Sevgili arkadaşım Gülen ile birlikte kısa bir İstanbul turu yapalım dedik . Yol bizi bugün yine Moda'ya dolayısıyla 81300'e götürdü . Yani Barış Manço Müzesi'ne . Müze pazartesi hariç hergün açık . Saat 17:00 da kapanıyor. Kapıdan içeri girer girmez bahçe sağlı sollu yine bir takım silüetlerle dolup taşıyor . Girişin sol tarafı Barış Manço'nun uzun zaman yayınlamayı sürdürdüğü Adam Olacak Çocuklarla dolu , diğer tarafı ise çıktığı yılı hatırlamadığım bir şarkının görüntüsü olan Domates  , Biber , Patlıcanlarla dolu .Bu domates , biber , patlıcanları görünce insanın yüzüne bir gülümseme yerleşiyor ; diline ise şarkının melodisi oturuyor .

Domates biber patlıcan
Domates biber patlıcan
Bir anda bütün dünyam karardı
Bu sesle sokaklar yankılandı
Domates biber patlıcan








               Sağa sola bakmayı bırakıp yolun direk karşısına bakarsanız  ; binaya giriş merdivenlerinin yanında sizi çocukluğunuzun  ( ya da çocukluğumuzun  mu desem artık )  tekerleme olmuş şarkısının kahramanı karşılar . Koca kulaklı bir eşşek . ARKADAŞIM EŞŞEK .... 


Uzun kulaklarını son bir kez salla
Tüm eski dostlarımdan bir haber yolla
Ayrılık geldi başa katlanmak gerek
Seni çok çok özledim arkadaşım eşek
Arkadaşım eş arkadaşım şek arkadaşım eşek



             Bu arada müzeye giriş öğretmen ve öğrencilere ücretsiz .Biz de hemen öğretmen kartlarımızı gösterip , birer de galoş takarak içeri girdik .Fakat binadan içeri girdiğinizde bahçedeki donanımı bulamıyorsunuz . Daha önce gelen arkadaşlarım galiba haklıydılar . Ama onlar geldikten sonra da bir takım yeni düzenlemeler yapıldığına inanıyorum . Çünkü hala açılmamış koliler vardı . Bina 3 katlı bir bina .Genelde odalar tamamen dolu değil zaten . Bazı odalar günlük eşyalarla dolu , bazıları , sadece aksesuarlar için ayrılmış . Ama dolaştığınız müzenin Barış Manço'nun olduğunu düşününce insanın  daha dolu birşeyler beklentisi var galiba . Duvarlarda çerçeveler içinde kostümleri ve o kostüm üstündeyken fotoğrafları bulunuyordu , şarkılarının sözleri duvar kağıdı misali duvarları süslemişti , ara ara odalarda aksesuarlarını içeren bölümler vardı . Mesela yüzüklerini taşıyan stand da yüzük şeklindeydi . Ya da plak şeklinde standlar vardı .Kemerleri ve diğer gümüş eşyaları sergileniyordu . Bir yerde eski fotoğraf makinası koleksiyonu vardı .En altta Şovale Odası denen bir bölüm vardı . Bu arada Barış Manço'nun resim yaptığını da öğrenmiş olduk . Duvarlarda kendi yaptığı resimleri vardı . En alt katta ayrıca hala tadilat halinde olan sevimli bir kafeteryası vardı . Girişte Kurtalan Ekspres sizi karşılıyor .
              Müzeyi beğendik ama yetersiz bulduk .  Örneğin Barış Manço'nun hiçbir plağını ya da kasetini görmedik . Umarım yolumuz bir daha 81300 'e düşerse daha dolu bir içerikle karşılaşırız . Yine de her Barışseverin bir gün 81300'e konuk olması gerektiğini düşünerek müzeden ayrıldık.


Duvarlardaki Şarkılar
Gümüş Koleksiyonu Standı


Ve Barış Manço'un ünlü jeepi
Mizansen Kurtalan Ekspres





Yüzük Koleksiyonu Standı

Hiç yorum yok: